Neden Marka Tescili?

Günümüzde markalar somut varlıklardan daha değerli hale gelmiştir. Öyle ki şirketlerin güçleri sahip oldukları maddi varlıklardan ziyade artık markalarının değerleri ile ölçülmektedir. Değer taşıyan her şey gibi markaların da korunması gereklidir. Markanın koruması elbetteki onun sahibi adına tescil edilmesi ile başlar.

Marka koruması hemen hemen dünyanın tüm ülkesinde Türkiye’nin de 1930 yılında imza atığı “Paris Anlaşması” kriterlerine göre korunur. Türkiye’de markalar, Paris Anlaşmasına uygun olarak hazırlanmış olan ve 1995 yılından itibaren yürürlükte olan 556 sayılı kanun hükmünde kararnameye göre korunur.

Gerek üretim, gerekse hizmet işletmeleri ürün veya hizmetlerini ayırt etmek için kullandıkları markaları bir başkası tarafından taklit edilmemesi için onları “marka tescili” ile koruma altına almalıdırlar. Marka tescili; kullanılan isim, logo veya ayırt edici işaretin birebir aynısının veya benzerlerinin kullanılmasını engelleyen en önemli ve güçlü kanuni yoldur.